İşin özüne inildiğinde, bu bölüm tamamen kahramanımızın zihniyetiyle ve karşı karşıya kaldığı sürekli tehlikeyle nasıl değiştiğiyle ilgili. Geçen bölümde bir grup gobline karşı mücadele etmişti. Bu bölümde ise goblinlerden çok, asıl düşmanının kendine olan güvensizliği olduğunu görüyoruz.
Seviye atlamasına rağmen Jinwoo hâlâ kendisini dünyanın en zayıf avcısı olarak görmektedir. Bu nedenle, etrafındaki tehditlere sanki eski haliyle karşı karşıyaymış gibi bakıyor. Önceden tek bir goblini bile yenmekte zorlanıyordu. Bu yüzden geçen bölümde, kendisinden çok daha zayıf olmalarına rağmen onlardan korktu ve savaşın çoğunda zihinsel savaşı kaybetti. Ancak şu anki korkusunu çift zindanın patron odasıyla karşılaştırdığında, bunu aklından çıkarabildi ve tüm grubu öldürmekte çok az sorun yaşadı. Yani, bu bölümde Jinwoo aslında değişti. Mentalini topladı ve daha iyi bir potansiyele ulaştı.
Bu bölümde aynı şey kurt için de geçerli. Zihninde onu hala (yanlış bir şekilde) kendisinden daha güçlü olduğunu düşündüğü ve kazanamayacağından korktuğu goblinlerle karşılaştırıyor. Ancak bu kez, elinde bir silah olması ona gerçek gücünü ortaya çıkarmak için ihtiyaç duyduğu şeyi veriyor. Ancak silah süper güçlü olduğundan değil, sadece özgüven eksikliğinin üstesinden gelmesini sağlayan bir koltuk değneği. Ayrıca sürü ona sayıca yaklaştığında, savaşmasına yardımcı olması için çift patron odasında hissettiği korkuyu bir kez daha hatırlıyor.
Tüm bunlar ona tek bir şey öğretiyor: korkuya teslim olmamak. Bu zindandaki ana fikir bu. Bu yüzden silahı neredeyse kırılmak üzereyken ve yeni yeni oturmaya başlamış duyuları ona ileride karşılaştığı diğer canavarlardan çok daha güçlü bir patron olduğunu söylediğinde, mantıken ışınlanma taşını kullanmanın ve dışarı çıkmanın zamanının geldiğini bilir. Sonuçta, yolculuk zaten başarılı olmuştur: Kurtların artık ona deneyim puanı bile vermediği noktaya kadar seviye atlamıştır. Yine de, yeni öğrendiği dersi kalbine yerleştirerek yoluna devam eder.
Yılana karşı savaşta, Jinwoo aslında bir kez daha kendisinin en büyük düşmanı olmuştur. – gücünden şüphe etmiş ve kırık bir silaha güvenmiştir – Ama bu dövüşte Jinwoo sızlanmak yerine potansiyelini ortaya çıkarmıştır. Şüpheciliğini öfkeye, herkesin yanıldığını kanıtlamak için güçlü bir dürtüye dönüştürmüştür. İşte o zaman son koltuk değneğini, kırık silahını bir kenara atar ve kendine ve kazandığı güce tamamen güvenir. Bu sayede kılıcın yapamadığını yapabilir: Yılanın derisini delebilir ve ölümcül bir darbe indirebilir.
Yine de, son sahnenin de gösterdiği gibi, aşağılık kompleksini hâlâ tam olarak üzerinden atabilmiş değil. Bir golemin savunmasını tek bir vuruşta paramparça edebilecek kadar güçlü olduğunu kabul etmek yerine, golemin önceden zayıflatılmış olduğuna inanmaya karar veriyor ki bunun böyle olmadığını, D-seviyesindeki bir tank bile söyleyebilir. Bu bölümde Jinwoo kendine güvenen bir kahraman olma yolunda büyük adımlar atarken, bunun bir süreç olacağı da açık. Bazen biraz geri adım atarsınız. Önemli olan ne olursa olsun ilerlemeye devam etmek. Psikolojik olarak da çok baskı altında kalan Jinwoo’nun bunu yakında öğreneceği çok bariz.
Değerlendirme Puanı: 10/7
Solo Levelling Bölüm 4 İncelememizin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Solo Levelling, 2024’ün başlarının neredeyse en çok ses getiren animesi olmuş bulunmakta. Bununla beraber, aksiyonlar daha yeni başlıyor. Bölüm 5 incelemesi ve yorumları hakkında takipte kalmayı unutmayın. Ayrıca Discord adresimize katılabilir ya da Panel bölümünden sıradaki incelemeyi siz yazabilirsiniz. Hepinize keyifli günler!
